Menopoz kilolarına elveda! Göbek yağlarından kurtulmak mümkün
Hayatın belirli bir noktasında karşılaşılan menopoz dönemi, hormonal değişikliklerle birlikte bir dizi fizyolojik değişikliği de beraberinde getirir.
Östrojen hormonunun azalması, göbek bölgesinde artan yağlanmaya sebep olabilir. Menopoz göbeğiyle başa çıkmanın ve bu kilolardan kurtulmanın püf noktalarını sizin için araştırdık.
Menopoz, kadınların üremelerinin sona erdiği bir dönemi simgeler. Genellikle 45 ila 55 yaşları arasında başlar, ancak bireysel farklılıklar nedeniyle bu yaş aralığı değişebilir.
Menopoz, bir kadının adet döngüsünün tamamen sona erdiği bir aşamayı ifade eder.
Bu dönemde karşılaşılan belirtiler arasında adet düzensizlikleri, sıcak basmalar, gece terlemeleri, uykusuzluk, ruh hali değişiklikleri, cinsel istekte azalma, vajinal kuruluk ve kemik yoğunluğundaki azalma yer alabilir. Bu belirtiler, kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Menopoz, hormonal değişikliklerle ilişkilidir. Yumurtalıklardaki yumurta sayısının azalmasıyla birlikte, östrojen ve progesteron gibi hormonların üretimi de azalır. Bu değişiklikler, vücutta çeşitli belirtilere yol açabilir.
Menopoz sonrası dönem olan postmenopoz, hormonal değişikliklere uyum sağlama sürecini ifade eder. Bu dönemde kadınlar, kemik yoğunluğundaki azalmadan kaynaklanan sağlık riskleri gibi bazı sorunlarla karşılaşabilirler.
Erkek tipi yağlanma: Menopoz dönemi, hormonal değişikliklerin sıkça yaşandığı bir evredir ve bu süreç genellikle göbek bölgesinde yağlanmaya yol açar.
Östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte metabolizmanın yavaşlaması, özellikle karın bölgesinde yağlanmaya neden olabilir.
Bu duruma “erkek tipi yağlanma” denir, ki bu da göbek bölgesindeki yağ birikimini artırarak kalp hastalıkları, diyabet ve yüksek tansiyon riskini artırabilir.
Metabolizmanın yavaşlamasıyla birlikte kilo kontrolü daha zor hale gelebilir.
Menopoz göbeğini eritmek için öneriler
- Fitoöstrojen içeren veya üretimini destekleyen besinleri tüketmek, vücuttaki eksilen östrojen seviyesine destek olabilir. Günlük beslenmenize lahana, fasülye, soya filizi, soya sütü, ısırgan otu, badem, keten tohumu, kuru üzüm, elma, muz, tere, roka, brokoli, ıspanak, sarımsak, domates, havuç, turpgiller, zencefil ve kereviz gibi besinleri eklemelisiniz.
- Düzenli egzersiz yapmak, özellikle kardiyo egzersizleri (yürüyüş veya yüzme) menopoz döneminde kilo kontrolünü destekleyebilir.
- Günde 2-3 litre su içmek, vücudu hidrate etmek ve metabolizmayı hızlandırmak için önemlidir.
- Tuz tüketimini günde 1 çay kaşığı ile sınırlandırmak, turşu, şalgam ve paketli ürünlerin tüketimini azaltmak, sağlıklı bir diyetin parçası olmalıdır.
- Sabahları aç karnına 1 tatlı kaşığı elma sirkeli su içmek, metabolizmayı hızlandırabilir.
- Bitki çaylarından papatya çayı, Ada çayı, Civanperçemi, Şerbetçi otu, ısırgan otu, sarı kantaron gibi içecekleri düzenli olarak tüketmek, metabolizma üzerinde olumlu etkiler yapabilir. Ancak, kullanmadan önce doktora danışmak önemlidir, çünkü bazı bitkilerin ilaçlarla etkileşimi olabilir.
- Alkol ve sigaradan uzak durmak, genel sağlığınızı destekleyebilir.
- Menopoz döneminde osteoporoz riski arttığından, kalsiyum içeriği yüksek besinleri (peynir, kefir, yoğurt gibi süt ürünleri, kuruyemişler ve yeşil yapraklı sebzeler) tüketmek, kemik sağlığını korumak için önemlidir.
Not: Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır ve yayınlandığı tarihten önceki bilimsel araştırmalara ya da uzman görüşlerine dayanmaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktora başvurulmalıdır.
