Koleksiyoncu ruhuna mı sahipsiniz yoksa dispozofobiye mi?

Evinde çok fazla ve karmaşık eşya gördüğünüz kişi sizce tembel mi yoksa biriktirme hastalığı mı var? Tembellik ve dağınıklıkla karıştırılabilen bu hastalık aslında çok riskli!

Abone Ol 

İstifçilik Sendromu, Kompulsif Biriktirme hastalığı, Biriktiricilik Bozukluğu, Dispozofobi adlarını alan bu hastalık, kişinin anormal derecede fazla miktarda eşya veya malzeme biriktirmesi, bunları atma konusunda da kullanma konusunda da zorluk çekmesidir.

Bu kişilerin nesneleri saklaması için nesnelerin illaki bir şey hatırlatması gerekmemektedir. Nesnenin İstifçilik Sendromu’na sahip kişiye göre güzel olması veya bir gün kullanılabileceğinin düşünülmesi de saklanması için geçerli bir sebeptir.

Koleksiyoncu ruhlu insanlar ile karıştırılabilirler ancak ayırt edilmesi için belirgin bir çizgi vardır:

Eşyalar kullanılmayacak haldeyse, çevrede sıkıntıya sebep oluyorsa, yani yaşam alanında sorun yaratacak bir kısıtlama ortaya çıkarıyorsa, bu dispozofobidir.

İstifçilik sendromu genellikle psikolojik, duygusal ve çevresel faktörlerin kombinasyonu sonucunda oluşur.

Psikolojik Faktörler

Kişilik özellikleri, çocukluk deneyimleri, travmalar ve zihinsel sağlık sorunları gibi psikolojik faktörler dispozofobinin gelişiminde rol oynayabilir.

Duygusal Faktörler

Kaygı, depresyon, stres, yalnızlık veya duygusal boşluk gibi duygusal zorluklar, eşya biriktirme davranışını artırabilir.

Çevresel Faktörler

Çocukluktan itibaren eşya biriktirme davranışı, modelleme, aile içinde benzer davranışların olması veya bir kişinin yaşadığı fiziksel çevre (örn. dar ev) gibi çevresel faktörler sebebiyle oluşabilir.

Kişinin işlevselliğini büyük ölçüde etkileyen bu rahatsızlık, sağlık riskleri oluşturur. Kesin tedavisi bulunmasa da terapiyle tedavi edilebiliyor.

Başa dön tuşu