Kilo veremiyorsanız sezgisel beslenmeyi deneyin!
Sezgisel beslenme, yeme alışkanlıklarınız üzerinde kontrol sahibi olmanıza yardımcı olan bir tekniktir. Daha önce pek çok diyet yaptıysanız fakat bir türlü sonuç alamadıysanız bu beslenme planı tam size göre...
Sezgisel beslenme diğer adı ile “Mindfulness eating” son dönemlerde oldukça popüler bir yaklaşım. Amacı besinlerle sağlıklı ilişki kurmak ve acıktığımız zaman yemek yemeyi ve doyduğumuz zaman yemeyi sonlandırmayı amaçlar. Aslında yüzyıllar boyunca atalarımızın uyguladığı yeme düzeni. Pek çoğumuzun da çocukluk çağındaki yeme sistemi. Fakat zamanla okul hayatı, çalışma hayatı, sosyal çevre gibi faktörler yemekle olan ilişkimizi sağlıksız bir duruma getirdi. Biz de sizler için sezgisel beslenmenin kurallarını derledik..
Ben diyet yapıyorum kafasında olmayın
Sürekli yediklerinizi kontrol etmek. Saatli yemek yemek, yemeklerin içeriğini hesaplayarak yemek yemek vücutta istemsizce stres oluşturan ve yemekle aranızdaki bağı bozan bir durum. Bu nedenle tüm diyet yaklaşımlarını bir kenara bırakın.
Gözünüz aç olmasın
Açlık duygusu fizyolojik bir süreç aslında. Yediğimiz yemekler sindirilip, emilip, atıldıktan sonra enerji üretimi için vücudumuzun hormon salgıları ile bize yeme sinyalini iletmesi. Açlık hissettiğiniz an kendinizi gözlemleyin fizyolojik olarak mı açlık hissediyorsunuz yoksa duygusal olarak mı?
Bana şu yemek yasak demeyin
Sürekli sağlıklı besinler yemek, sosyal ortamda kalorili yiyecekleri yememek, kar-zarar oranı yapmak yemeklerle ilişkinizi bozar. Yasak olan yiyeceğe karşı yeme dürtüsü her zaman daha fazladır. Bu nedenle yasaklı yiyecekler kategorisini bir kenara bırakın.
Besinleri kötülemeyin
Şeker zehirdir. Karbonhidratlar kilo aldırır, meyveler yağlandırır gibi etiketlemeleri bırakın. Besinleri yenilecek ve yenilmeyecekler olarak kategorize etmeyin. Bedeninizi dinleyin o size neleri yemeyip neleri yiyeceğinizi gösterecek.
Tokluğunuzu hissedin
Tokluk hissi de fizyolojik bir durum. Mide kapasitemiz kişiye göre değişmekle birlikte belli bir hacimdedir. Ve boş alan dolunca tokluk sinyali beynimize ulaşır.
Bedeninize saygı duyun
Yemeklerle barışmak için önce kendinizle barışmanız gerekiyor. Kilolu, zayıf, uzun, kısa gibi kalıplardan kurtulmak ve kendinizi sevmek yemekler dahil pek çok şeyle barışmanızı sağlayacak.
Egzersizden kaçmayın
Egzersiz yapmak, gün içinde hareketli olmak bir zorunluluk değil nefes alıp vermek gibi kendiliğinden olan bir durum aslında. Biz yaradılış olarak hareketsiz yaşamak için yaratılmış canlılar değiliz. Soğukkanlı hayvanlar gibi kış uykusuna yatmıyoruz veya bitkiler gibi toprağa bağlı değiliz. Biz keşfetmek, öğrenmek, üretmek için yaratılmışız. Gün içinde hareketli olmak, yürümek, yüzmek bizim doğamızda olan bir durum ve doğamıza uygun yaşamalıyız.
