Gül suyuna dair her şey

Bitkisel, doğal ve hoş kokulu olması sebebiyle yüzyıllardır kullanılan gül suyu, taze gül yapraklarının damıtılması ile oluşturulur. Zengin içeriği sayesinde pek çok sağlık sorunu için kullanılmaktadır.

Gül suyu Asya’da, Avrupa’da, Orta Doğu’da, aslında dünyanın her bir yerinde üretilmekte, kullanılmakta, tüketilmektedir. Çok eski zamanlarda gül ve gül suyu, tıbbi olarak, besin olarak ve parfüm olarak kullanılmıştır. Eski Yunan, Romalılar ve Fenikeliler döneminde, gül bitkisinin geniş ölçekte tarımda yeri olmuştur. Hatta bu güzel kokulu gül yapraklarından elde edilen gül suyunun parfüm olarak kullanımının Persliler zamanına kadar uzandığına dair de kanıtlar bulunmaktadır.

Ayrıca gül suyu Hindistan dolaylarında göz damlası şeklinde gözleri temizlemek için kullanılıyor. Yine bu bölgede kış aylarında nemlendirici olarak kullanılırken geleneksel olarak düğünlerde davetli olarak gelen misafirlere hoş bir koku olarak sunuluyor.

Özellikle Müslümanlarda, sonrasında Hindularda dini ayinlerde gül suyu kullanılıyor. Müslümanlar genellikle, zemzem suyu ile gül suyunu karıştırarak kullanırken, Hıristiyanlarda ise daha çok Doğu Ortodoks Kilisesi gül suyunu ayinlerde figür olarak kullanıyor.

Dünyada bu kadar geniş kullanımı olan gül ve gül suyu; sitrik asit, fruktoz, niasin, pantotenik asit, piridoksin, riboflavin, tiamin, sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum, manganez, çinko, lif, protein, folat, A, B3, C, D ve E vitaminleri içermektedir.

Gül suyunun faydaları

Exit mobile version