Geleneksel çikolata revaşta! Talep oldukça fazla

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de üretimi ve tüketimi hızla artan çikolatada talep son dönemlerde geleneksel el yapımı ürünlere kaydı…

Abone Ol 

Dünya çikolata pazarı her yıl yüzde 7 büyüme hızıyla önemli bir büyüme kaydederken Türkiye de bu büyümeden payını alıyor. Köklü çikolata firmaları üretim ve ihracatlarını artırırken sektöre yeni adım atan firmaların da sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Özellikle geleneksel, el yapımı çikolata üreticileri ise yoğun talep görüyor.

20 Yıllık sektör tecrübesinden sonra geçtiğimiz yıl kendi markası ile geleneksel çikolata, lokum ve şeker üretimine başlayan Sial Çikolata’nın kurucusu Gıda Mühendisi Yeşim Tekin beklediklerinin çok üstünde bir taleple karşılaştıklarını söyleyerek geleneksel ürünlerin hızlı yükselişinin devam ettiğini belirtiyor.

Tekin, artan ilgi ve talebin pek çok nedenden kaynaklandığını söyleyerek şu bilgileri veriyor:

“Aslında tüm dünyada endüstrileşmeyle birlikte fabrikasyon üretim de hızlı bir büyüme gösterdi. Endüstriyel ve büyük ölçekli üretim yapan firmalar dolgulu, üstü kaplamalı, farklı içeriklerde çeşitli ürünler üzerinde çalışıyor. Ülkemizde de ihracat yoğun olan sektörde üretim bu yönde gelişiyor. Ancak, maliyetlerin artması, kaliteli ürün kullanımını da zorlaştırdığından lüks olarak kabul edilen çikolatanın lezzet, tat ve sağlıklı malzemelerle üretilmesi beklentisini de artırıyor. İşte burada bizim gibi el yapımı geleneksel üretim yapan firmalara talep artışı ortaya çıkıyor. Sial’i ilk kurduğumuzda kullandığımız kaliteli, sağlıklı ürünlerle oluşturduğumuz kalite standardı bugün de aynı, yarın da aynı olacak… Çünkü şekerli dolgu ürünleri yerine birinci kalite fıstık, fındık, tahin, kuru meyve gibi sağlıklı malzemeleri kullanmaya devam ediyoruz. Mesela farklı kalitelerde çok çeşitli Antep fıstığı var, biz en üst kalitede ve geleneksel tattaki ürünleri seçiyoruz. Kullandığımız diğer malzemeler için de bu standartlara önem veriyoruz. Bu da ürün kalite ve lezzetine yansıyor.”

“Türkiye’de az şeker tüketimi eğilimi artıyor”

Türkiye’de az şeker kullanımı konusunda bilincin her geçen gün arttığını ve sağlıklı beslenme eğiliminin de yükselişte olduğunu ifade eden Tekin,” Geleneksel üretim yapan firmalar daha az şeker kullanıyor ve kakao oranı da daha yüksek oluyor. Örneğin biz düşük seviyede şeker kullanırken, herkese hitap edebilmek için kakao oranını da yüzde 65 oranında tutuyoruz. Şöyle ki şeker oranı yükseldikçe kakao oranı da azalacağından bu lezzet ve kaliteyi etkileyen bir unsur haline geliyor. Bu konudaki toplumsal bilinç gittikçe yükseliyor ve insanlar daha az şeker tüketeceği daha kaliteli ürünlere yöneliyor. Hem kendi tüketimleri, hem hediye verdikleri sevdikleri, hem de kurumsal toplu hediye alımlarında tercih sebebi oluyor” diyor.

“Üretim aşamalarını en başından son ürün aşamasına kadar kontrol altında tutabiliyoruz.”

Üretim aşamalarında da aynı standardı sürdürebilmenin önemine vurgu yapan Tekin, geleneksel çikolata üretiminde tüm aşamaları en başından son ürün aşamasına kadar kontrol altında tutabildiklerini ve bunun da müdahale gerektiren durumlara imkan sağladığını belirtiyor. Ayrıca da ortam ısısı, nemi ve diğer üretim koşullarının da bu yöntemle kontrol altında tutulabildiğini ve tüm bu etkenlerin de hem yüksek kalite ve lezzet, hem de sağlık açısından en iyi sonucu verdiğini söyleyerek tüketicinin de bu kriterlere göre talebinin bu yöne kaydığını sözlerine ekliyor.

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de üretimi ve tüketimi hızla artan çikolatada talep son dönemlerde geleneksel el yapımı ürünlere kaydı…

Dünya çikolata pazarı her yıl yüzde 7 büyüme hızıyla önemli bir büyüme kaydederken Türkiye de bu büyümeden payını alıyor. Köklü çikolata firmaları üretim ve ihracatlarını artırırken sektöre yeni adım atan firmaların da sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Özellikle geleneksel, el yapımı çikolata üreticileri ise yoğun talep görüyor.

20 Yıllık sektör tecrübesinden sonra geçtiğimiz yıl kendi markası ile geleneksel çikolata, lokum ve şeker üretimine başlayan Sial Çikolata’nın kurucusu Gıda Mühendisi Yeşim Tekin beklediklerinin çok üstünde bir taleple karşılaştıklarını söyleyerek geleneksel ürünlerin hızlı yükselişinin devam ettiğini belirtiyor.

Tekin, artan ilgi ve talebin pek çok nedenden kaynaklandığını söyleyerek şu bilgileri veriyor:

“Aslında tüm dünyada endüstrileşmeyle birlikte fabrikasyon üretim de hızlı bir büyüme gösterdi. Endüstriyel ve büyük ölçekli üretim yapan firmalar dolgulu, üstü kaplamalı, farklı içeriklerde çeşitli ürünler üzerinde çalışıyor. Ülkemizde de ihracat yoğun olan sektörde üretim bu yönde gelişiyor. Ancak, maliyetlerin artması, kaliteli ürün kullanımını da zorlaştırdığından lüks olarak kabul edilen çikolatanın lezzet, tat ve sağlıklı malzemelerle üretilmesi beklentisini de artırıyor. İşte burada bizim gibi el yapımı geleneksel üretim yapan firmalara talep artışı ortaya çıkıyor. Sial’i ilk kurduğumuzda kullandığımız kaliteli, sağlıklı ürünlerle oluşturduğumuz kalite standardı bugün de aynı, yarın da aynı olacak… Çünkü şekerli dolgu ürünleri yerine birinci kalite fıstık, fındık, tahin, kuru meyve gibi sağlıklı malzemeleri kullanmaya devam ediyoruz. Mesela farklı kalitelerde çok çeşitli Antep fıstığı var, biz en üst kalitede ve geleneksel tattaki ürünleri seçiyoruz. Kullandığımız diğer malzemeler için de bu standartlara önem veriyoruz. Bu da ürün kalite ve lezzetine yansıyor.”

“Türkiye’de az şeker tüketimi eğilimi artıyor”

Türkiye’de az şeker kullanımı konusunda bilincin her geçen gün arttığını ve sağlıklı beslenme eğiliminin de yükselişte olduğunu ifade eden Tekin,” Geleneksel üretim yapan firmalar daha az şeker kullanıyor ve kakao oranı da daha yüksek oluyor. Örneğin biz düşük seviyede şeker kullanırken, herkese hitap edebilmek için kakao oranını da yüzde 65 oranında tutuyoruz. Şöyle ki şeker oranı yükseldikçe kakao oranı da azalacağından bu lezzet ve kaliteyi etkileyen bir unsur haline geliyor. Bu konudaki toplumsal bilinç gittikçe yükseliyor ve insanlar daha az şeker tüketeceği daha kaliteli ürünlere yöneliyor. Hem kendi tüketimleri, hem hediye verdikleri sevdikleri, hem de kurumsal toplu hediye alımlarında tercih sebebi oluyor” diyor.

“Üretim aşamalarını en başından son ürün aşamasına kadar kontrol altında tutabiliyoruz.”

Üretim aşamalarında da aynı standardı sürdürebilmenin önemine vurgu yapan Tekin, geleneksel çikolata üretiminde tüm aşamaları en başından son ürün aşamasına kadar kontrol altında tutabildiklerini ve bunun da müdahale gerektiren durumlara imkan sağladığını belirtiyor. Ayrıca da ortam ısısı, nemi ve diğer üretim koşullarının da bu yöntemle kontrol altında tutulabildiğini ve tüm bu etkenlerin de hem yüksek kalite ve lezzet, hem de sağlık açısından en iyi sonucu verdiğini söyleyerek tüketicinin de bu kriterlere göre talebinin bu yöne kaydığını sözlerine ekliyor.

Başa dön tuşu