Masalsı kış destinasyonları
Karlarla kaplı, her yanı kartpostal görünümlü yerlerde kışı yaşayabilmeniz için Avrupa’nın masalsı kış destinasyonlarını inceledik. Işıl ışıl ve karla kaplı ile içinizi ısıtan kış destinasyonlarını bir araya getirdik. Belki sizi hayallere sürükleyecek belki bir sonraki seyahatinizin için size yön verecek rehberi inceleyin. Masalsı kış şehirlerinde nereye gidilir, ne yenir merak edilen her şey bu rehberde…
Dresden, Almanya
Dresden, Avrupa seyahatlerinde farklı rotalar denemek ve doğa, tarih, sanat ve leziz yemeklerden oluşan geziler yapmak isteyenler için ideal bir seçim. Almanya’nın Floransa’sı olarak anılan şehir özellikle kışın sık yağan karı ile masalsı bir atmosfere bürünüyor. Dresden Kalesi’nin hemen yanında yer alan Kempinski Hotel Taschenbergpalais ve Bülow Palais konaklama için tercih edilebilecek alternatiflerden ilk aklımıza gelenler. Şehirde Eyalet Sanat Koleksiyonu, Kraliyet Sarayı, Tarihi Yeşil Mahzen, Sakson Devlet Operası, Zwinger Sarayı, Kadınlar Kilisesi ve Barok Mahallesi mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında. Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi yakın komşularının etkisiyle Alman mutfağına ilave farklı ülkelerinde yemeklerinin tadılabileceği bir şehir Dresden. Sosisli patates çorbası veya Eierschecke olarak bilinen cheesecake’i mutlaka deneyin. Şehirde Carousel, Elements ve Bean & Beluga gibi birçok Michelin yıldızlı restoran bulunmakta. Ayrıca Pulverturm ve La Viletta oldukça rağbet gören diğer lezzet duraklarından.
Tallinn, Estonya
Tallinn Estonya’nın en büyük şehri ve başkenti. Baltık ülkeleri arasında maviyle yeşilin buluşmasından oluşan doğal güzellik nedeniyle huzur dolu ve çok rağbet gören Tallinn, 2011 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş. Tallinn Old Town bölgesi konaklama açısından merkezi konumu ve tarihi binaları ile Ortaçağ esintileri de sunuyor. Hotel Telegraaf, Schlössle Hotel ve St Petersbourg sundukları 5 yıldızlı konfor ve restoranları ile ön plana çıkan tercihler. F-hoone, hem vejeteryanlara hem de et yiyenlere hitap ederken, Lido yerel tatlıları ile ünlü. Kompressor’da şehrin en güzel kreplerini tadabilir, Draakon’da ortaçağ atmosferinde yemek yiyebilirsiniz. Oleviste Kilisesi, 12. yüzyılda yapıldığına inanılan Tallinn’in en ünlü yapıtlarından. Dünyanın en büyük binası olarak kayıtlara geçen kilise tüm Tallinn şehrini ayaklar altına alan manzarasıyla dikkat çekiyor. Alexander Nevsky Katedrali, Tallinn’in en büyük Ortodoks kilisesi olup, Rus mimarisinin izlerini taşıyor. Şehrin görülmesi gereken diğer yerleri arasında Toompea Tepesi, Kiek in de Kök Kulesi ve Burç Geçitleri, KGB Müzesi, Estonya Açık Hava Müzesi, Şişman Margaret Kulesi ile Ülemiste Gölü yer alıyor.
Hallstatt, Avusturya
Rüya kasaba Hallstatt fotoğrafları mutlaka karşınıza çıkmıştır. Hallstatt, Avusturya’da Hallstätter Gölü kıyısında sakin bir göl ve muhteşem dağ manzarasına sahip harika bir kasaba. Hallstatt’a gelenlerin karşısına çıkan heybetli dağlar ve buz mavisi Hallstatt Gölü tek kelime ile büyüleyici. Manzaradan kendinizi koparabilirseniz elektrikli bot kiralayarak göl turu yapabilir, arkasından da kasabanın kalbi Market Square’de yeralan cafe, restoran, hediyelik eşya satan mağazalarda zaman geçirebilirsiniz. Tavsiyemiz, meydanda bulunan cafelerden birine, rengarenk evleri karşınıza alarak oturun ve anın keyfini çıkarın. Çünkü burası dünyanın en güzel kasabalarından biri… Kasaba bir göl kenarında olunca önerilen yemekler genellikle balık ağırlıklı oluyor. Hallstatt Gölü kenarında bulunan Gasthof Simony isimli restoran oldukça romantik ve keyifli. Cafe Derbl’inin ise hem kahvesini, hem servisini hem de tatlılarını deneyimleyin. Avusturya’nın çoğu yerinde olduğu gibi Hallstatt’da da kaliteli konaklama imkanı veren küçük, sevimli aile işletmeleri bulunuyor. Loft am See, W&S Executive Apartments ve Ferienhaus Salzberg bunlardan bazıları.
Laponya, Finlandiya
Kuzey Işıkları, kar manzaraları, gece yarısı güneşi, ren geyikleri ve husky’lerin çektiği kızakları, Noel Baba hikayeleri ve doğal yaşamı ile Kuzey Yarım Küre’nin en masalsı diyarı Laponya… Finlandiya’nın en büyük bölgesi olan Laponya, ülkenin en kuzey noktasında, Kuzey Kutup Çizgisi’nin yanında yer alıyor. Kutup ikliminin hakim olduğu bölge özellikle kış aylarında olağanüstü bir çehreye bürünüyor. Batı kısmı dağlık, doğu kısmı ise tundra alanları, göller, nehirler ve bataklıklarla kaplı Laponya, dünyanın en bakir bölgelerinden biri. Büyük çoğunluğu köy ve çiftliklerde yerleşik olarak yaşayan Laponya halkının bir kısmı da kışın ovalarda, yazın dağlarda ren geyiği sürüleri ile hareket eden göçebe bir yaşam sürüyor. İklimin yaşam koşullarını, yaşam koşullarının da aktiviteleri belirlediği bölgede husky’ler ve ren geyikleri ile kar safarisine çıkabilir, buz tutmuş göllerde balık avlayabilir, kar araçlarıyla dağlık bölgeleri keşfedebilirsiniz.
Bergen, Norveç
Bergen başkent Oslo’dan sonra Norveç’in ikinci büyük kenti ve ülkenin en önemli turizm merkezlerinden. Norveç dilinde “Yedi Tepe Üzerine Kurulmuş Ova” anlamına gelen Bergen tarih boyunca dört defa yangın yaşamış, bu yüzden şehirde ahşap ev yapımı yasaklanmış. Tarih boyunca önemli bir liman olma özelliğini koruyan Bergen ziyaretçilerini çiçeklerle süslenmiş dar sokaklarıyla tarihi bir yolculuğa davet ediyor. Ayrıca Bergen sahillerindeki Norveç’in meşhur fiyortları, UNESCO Dünya Miras Listesi'ndeki yeriyle önem taşıyor. Bergen’de konaklamak için Clarion Hotel Admiral, Scandic Bergen City ve Thon Hotel başta olmak üzere çok fazla seçenek mevcut. Norveç mutfağının vazgeçilmezi deniz ürünleri başta olmak üzere sütlü kahverengi peynir gibi lezzetleri Godt Brod, Rembrandt Laan Zee, Baker Burn ve Lie Nielsen gibi popüler mekanlarda tadabilirsiniz. Yüzyıllardır şehrin en canlı ve en önemli bölgesi olan Bryggen limanı boyunca dizilen evler Norveç’te bilinen en eski evler olup UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.
Bled, Slovenya
Bled Gölü, Ljubljana merkezine yaklaşık 55-60 kilometre uzaklıkta, Avusturya sınırına yakın bölgede yer alıyor ve Slovenya’nın en fazla turist çeken bölgesi. Ormanın içindeki ahşap evlerin göle yansıyan görüntüsü ise harika. Gölün ortasındaki ada, zamanında imparatorların ve Mareşal Tito’nun yazlık mekanıymış. Bled Kalesi’nden gölün kuş bakışı görüntüsü muhteşem. Gölün ortasındaki adada bulunan St. Mary Assumption Kilisesi Bled’e balayına gelenlerin uğrak yeri. Bled’de konaklama için Grand Hotel Toplice, Vila Mila ilk göze çarpan isimler. Bled Gölü ve Bled Adası manzaralı, kaleye karşı çok güzel restoranlar nefiz lezzetler sunuyor. Karlı dağların, küçük ada ve kilisenin, masmavi bulutların, yemyeşil ağaçların göldeki aksi muhteşem. Spazja, Restaurant 1906 ve Gostilna Na Gradu ise denemeden dönülmemesi gereken lezzet noktaları.
Lviv, Ukrayna
Karla kaplı harika sokakları, nefes alabileceğiniz muhteşem parkları ile Lviv yüzyıllardan bu yana Polonya, Viyana ve en son Ukrayna’nın izlerini görebileceğiniz bir kültür şehri. 1256 yılında kurulmuş Lviv tarihi bölgesi 1998 yılında Unesco tarafından koruma altına alınmış. Şehir, Alman-Avusturya mimarisinin izlerini taşıyan meydanları, parkları, kiliseleri, binaları, sokakları, yemekleri, müzeleri ile kaçırılmaması gereken bir destinasyon. Leopolis Hotel, Panorama Lviv Hotel, Swiss Hotel veya Vintage Boutique Hotel’de konaklayıp dünyanın en zengin mutfaklarından olan Ukrayna mutfağını tadabilirsiniz. Kafkas yemekleri için Taron başta gelirken, 2012-2013 yılı Tripadvisor ve Astroguide ödülüne sahip Mons Pius Restaurant ve hem leziz yemekleri hem de gece eğlencesi ile ünlü Lviv Fashion Club tercih edilebilir. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Rynok Meydanı şehrin en ünlü meydanı. Lviv’in kalbinin attığı meydanda tarihi dokuyu hissedebilir, meydanın hemen her yerinde yeralan müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Old Town’da şehrin en eski yapılarının bulunduğu bölgede yer alan Dormition Katedrali ile Potocki Sarayı da kaçırılmaması gereken yerlerden.
Salzburg, Avusturya
Avusturya’nın kuzey batısındaki sınır kenti olan ve ülkenin dördüncü en kalabalık şehri olan Salzburg, barok mimarisine sahip tarihi kent özelliği ile 1997 yılında beri UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor. Dünyanın en önemli müzik insanlarından biri olan Mozart’ın doğduğu şehir olma özelliği taşıyan Salzburg’un karlarla kaplı masalsı dönemi ise Kasım ve Şubat ayları arasında oluyor. Salzburg’a gidildiğinde gezilmesi gereken birçok nokta var ama özellikle Residentplatz Meydanı, Salzburg Katedrali, Mozart’ın doğduğu ev, Salzburg Kalesi, St. Peter Kilisesi ve Mirabell Sarayı’nı görmeden dönmeyin. Salzburg’da her damak tadına uygun lezzet bulabilirsiniz. Özellikle Avusturya denince akla ilk gelen tavuk göğsü şinitzeli mutlaka denemelisiniz. Strudel, Salzburger Nockerl, Mozart çikolata topları ise en meşhur tatlıları arasında. Ayrıca Ocak sonundan başlayıp Şubat başına kadar kutlanan Mozart Haftası’nı kaçırmayın deriz. Mozart’ın doğum gününün kutlandığı bu festivalde, şehrin birçok önemli konser salonlarında Mozart eserleri yorumlanıyor.
Stokholm, İsveç
Dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri olan Stokholm, hem gezmek hem de kara doymak isteyenlerin kış aylarında popüler duraklarından biri. Tarihi binalarından yemeklerine, müzelerinden eğlence hayatına kadar birçok alanda benzersiz seçenek sunan Stokholm, yurt dışı tatili için doğru adreslerden biri. Gamla Stan, barındırdığı otel seçenekleri açısından Stockholm’ün en zengin bölgesi. Bu nedenle birçok otel seçeneğini bu bölgede rahatlıkla bulabilirsiniz. Ama hem şehre hem eğlence hayatına yakın olayım derseniz tercihinizi Södermalm’dan yana kullanmanızı öneririz. Nerede konaklarsanız konaklayın mutlaka gitmeniz gereken yerler ise aynı. Belediye Binası, Kraliyet Sarayı, Ericsson Globe ve Stockholm Katedrali gezmeniz gereken noktaların başında geliyor. Stokholm’un metro istasyonları da bir sanat niteliğinde. Bu nedenle bir metro istasyonuna girip görmenizi mutlaka öneririz. Stokholm’da ise mutlaka fika molası, yani kahve molası verin. Fika, İsveç kültüründeki kahve ve tatlı molasına verilen isimdir. Stokholm’a gitmişken İsveç köftesi yenmeden olmaz tabiki. Meatballs For The People adlı restoran İsveç köftesi yiyebileceğiniz güzel mekanlardan biri.
(oggusto.com)
