Körelmiş organ ne demektir? Canlıda atalarından kalan ama kendisinin kullanmadığı organ ya da sistemler. Veya atalarından kalıp insanda farklı özellikler kazandığı iddia edilen organ ya da sistemler. Tabi ki sözde atalar. 19. yüzyılın sonunda 86 tane organ ve sistem körelmiş olarak ilan edildi. Aslında bu tamamen spekülatif bir iddiaydı. Çünkü bir organın işe yaramadığını iddia etmek bilimin önünü kapamaktır. Mesela evrimi savunanlar sürekli olarak “Yaratıldı diyorsunuz araştırmıyorsunuz” derler. Halbuki “bir yaratıcı yarattı” demek araştırmayı engellemez. Tam tersi bilimi başlatan bilim adamları evrenin ve canlılığın yaratıldığını varsayarak bilimi başlattılar. Çünkü yaratılmış bir şeyde sanat vardır ve bilim adamlarını da cezbeden bu sanatın detaylarıydı. Konumuza dönelim. İşin ilginç tarafı, asıl bilimi durduran evrimci bilim adamlarıdır. Canlıların yaratılmadığına inandıkları için işe yaramaz yapılar olduğunu düşünerek 86 tane yapı ve organın işlevinin bulunuşunu 100 sene geciktirdiler. Dediğimiz gibi eğer bir organ ya da sistemin işlevi bulunamadıysa “henüz bulamadık” denilmesi gerekirken evrim ön kabulü yüzünden bilime vakit kaybettirildi. Burada 86 organ ve sistemin işlevlerini teker teker anlatmayacağım. Ancak en bilinenlerden birkaç örnek vereceğim. -Körelmiş zannedilen timüs bezlerinin savunma sistemi hücrelerini eğiten organ olduğu bulundu. -Halk arasında apandisit olarak bilinen apendiks organının savunma sisteminde görev aldığı ve bağırsaklardaki yararlı bakterilerin deposu olduğu bulundu. -Balinalarda bacak zannedilen yapının çiftleşme sırasında karşı cinsi tutmak için var olan özel bir yapı olduğu bulundu.(Bu yapıların aslında bacak olup sonradan bu işlevi kazandığı iddiası evrimci inançla yapılmış bir yorumdur. Buna dair bilimsel hiçbir delil yoktur) -Yılanlarda da benzeri bir çıkıntı vardır. Evrimciler yarım bacak deseler de yılan bu çıkıntıları çiftleşme sırasında karşı cinsi tutmada kullanır. -Kuyruk sokumu kemiğinin o bölgedeki kasları tuttuğu (eğer bu tutunma olmazsa kaslar işlev göremiyor), oturulduğunda sağa sola kaymayı engellediği, ve körelmiş organ olmadığı bulundu. Not : Anne karnında bu kemiğin fazla çıkık olması, anne karnındaki vücut gelişiminin sırasıyla ilgilidir. -Bademciklerin körelmiş organ değil savunma sisteminde önemli görev aldığı bulundu. (Evrimcilerin körelmiş organ hurafesi nedeniyle 10 sene öncesine kadar birçok çocuğun bademcikleri alındı.) -Göz kapağında bulunan “Üçüncü göz kapağı” olarak isimlendirilen bölüm (bilimsel ismi : plica semilunaris) gözün yağlanması ve yabancı maddelerden korunmasında görev aldığı bulundu. -Erkekteki meme uçlarının biyolojik bir işlevi henüz bulunamamıştır. Fakat bu evrimin aleyhine bir durumdur. Çünkü doğal seleksiyon ve mutasyonlar estetikten anlamazlar. Erkekteki meme ucunun insanın sözde atası olarak gösterilen canlılarda da bilinen bir işlevi yoktur. Evrime göre işlevsiz yapılar yok olurlar. Ancak erkekte böyle bir yapının olması, canlıların doğal seleksiyon ve mutasyonun ürünü değil, estetik ve sanat sahibi bir Yaratıcının yaratması olduğunu gösterir. -Tüylerin dikilmesi insanın üşüme anında gerçekleşen ve vücudun ısı kaybını engelleyen kontrolsüz bir reflekstir. Bu özelliğin korku anında vücudu kabartmak ve karşı tarafa kendini daha büyük göstermek için tüylerini diken diğer hayvanlardan geldiği ise sadece evrim ön kabulüyle yapılmış bir yorumdur. Bilimsel hiçbir delili yoktur. Evrimi var kabul ederek ortaya atılan yalan bir iddiadır. -En fazla bilinen 20 yaş dişleri de körelmiş organ değil özel yaratılmış dişlerdir. Küçük yaşlarda dişler bir kez döküldükten sonra bir daha ki dökülmede tekrar çıkmaz. 20 sene boyunca insanların kaybettiği dişler olması durumunda yeni çıkan 4 diş, diğer dişleri ittirerek bu boşlukları kapatır. Dişçiler dişlere tel taktıkları zaman şekillendirmeyi lastiklerle yaparlar. Lastikler dişleri birbirine çeker ve boşlukları kapatır. Aynı görev 20 yaşında çıkan 4 diş tarafından yapılmaktadır. Dişçilerin de kabul ettiği bir gerçek, diş eksiği olanların 20 yaş dişlerinin hem boşlukları kapadığı hem de işlev kazandığı yönündedir. Ayrıca günümüz beslenme şekillerindeki yemeklerin son derece yumuşak olması da çenenin güçsüz olmasına ve küçük kalmasına sebep olmuştur. Bu küçüklük de bazı vakalarda 20 yaş dişlerinin çeneye sığmamasına neden olmaktadır. Ama burada 20 yaş dişinin körelmiş organ olduğu sonucu çıkmamaktadır. Evrimcilerin açıklaması gereken konu diş gibi bir yapının tam istenen bölgede nasıl oluştuğu, bu bilginin DNA’ya nasıl eklendiğidir. Tüm fosil kayıtlarında dişler, şu an ki yapısındadır. Zamanla oturan bir tasarım yoktur. Tasarım ilk anda bellidir. -Bazı kuşların kanatlarını uçmak için kullanmaması da bu yapıların körelmiş olduğuna kanıt değildir. Mesela Penguenler kuş olarak gösterilip sonra da kanatlarıyla uçamadığı için vücudunun iki yanındaki yapılar körelmiş kanat olarak gösterilir. Halbuki Penguenin kanada ihtiyacı yoktur. Çünkü avları havada değil sudadır. Ayrıca göç de etmedikleri için uçmaya ihtiyaçları yoktur. Kısaca penguenlerin suyun altına dalıp hızlıca yüzmeleri ve suyun dışına çıkarken genelde 3-4 metre yüksekliğinde buzullara çıkmalarını sağlamak için yine hız kazanmalarını sağlayacak sert yapılara ihtiyaçları vardır. O sert yapılara da zaten sahiptirler. O yapıların önceden kanat olup sonradan bu hale döndüğü tamamen evrim inanışıyla yapılmış bilim dışı bir yorumdur. -Mesela tavukların da kanatları vardır ama uçmazlar. Evrimciler tavuğa önce kuş diyerek, sonra da “kuşların mutlaka kanatlarıyla uçmaları gerekir” önermesi gibi tamamen sübjektif bir çıkarımla tavuk, deve kuş gibi kanatlarını uçmada kullanmayan canlıların körelmiş kanatlara sahip olduklarını iddia ederler. Halbuki kanat sadece uçmak için değil ani kaçışlar için de kullanılır. Örnek : Uçan balık… Hiçbir evrimci uçan balığın kanatlarının, uçup gökyüzünde bulutlara karışmak için var olduğunu iddia edemez. Uçan balıkların kanatları ani balık saldırılarından kendilerini suyun dışına atıp kaçmaları içindir. Tavuk, deve kuşu vb. kanadını uçmak için kullanmayan canlıların kanatları da ani kaçışlar için yaratılmış, uçmak için değil. Burada bir kısmından bahsettiğim sözde körelmiş organların sayısı çok daha fazladır. Fakat bu yapıların işlevleri bulunmuştur. Bulunmayanlar için de hiçbir objektif bilim adamı “bu organ işlevsiz” diyemez. Eğer gerçekten bilim yapıyorsa “henüz bilmiyoruz ama bilim durmaz, araştırıp bulacağız” der. Önemli not 1 : Evrimciler körelmiş organ listesini ortaya attıklarında bu organların “hiçbir” işlevi olmadığını iddia etmişlerdi. Ancak işlevleri bulununca “biz zaten hiçbir işe yaramıyor demedik ki” diyerek kıvırmışlardır. Önemli not 2 : Önceden körelmiş organ olarak ortaya atılan, işlevi bulunduktan sonra da “geçmişteki atalarımızda da olan bu yapı bizde farklı bir özellik kazanmıştır “ gibi evrimci bir yorum tamamen canlıların birbirlerinden geldiklerine “inanarak” yapılan bir yorumdur. Bilimsel hiçbir değeri yoktur. Makalemi, körelmiş organ iddiasının zorlama bir iddia olduğu ve evrime delil oluşturamayacağını itiraf eden bir evrimcinin sözüyle bitirmek istiyorum; Evrimci biyolog S. R. Scadding Evolutionary Theory (Evrimsel Teori) dergisinde yazdığı “Körelmiş Organlar Evrime Delil Oluşturur mu?” başlıklı makalesinden; “(Biyoloji hakkındaki) bilgimiz arttıkça, körelmiş organlar listesi de giderek küçüldü… Bir organın işlevsiz olduğunu tespit etmek mümkün olmadığına ve zaten körelmiş organlar iddiası bilimsel bir özellik taşımadığına göre, “körelmiş organlar”ın evrim teorisi lehinde herhangi bir kanıt oluşturamayacağı sonucuna varıyorum.” (S. R. Scadding, “Do “Vestigial Organs” Provide Evidence for Evolution?”, Evolutionary Theory, Cilt 5, s. 173)

en son haber ne ayaksınız?

Neresi körelmiş?Fazlası neresi imiş?Olsa olsa bazılarının aklı körelmiştir.

Alman anatomist R. Wiedersheim tarafından 1895 yılında ortaya atılan "körelmiş insan organları" listesi, appendiks, kuyruk sokumu kemiği gibi yaklaşık 100 organı içeriyordu. (Appendiks toplumda 'apandisit' olarak bilinen organdır. Yanlış kullanım sonucu dilimizde bu organı tanımlamak için kullanılan 'apandisit' gerçekte bu organın enfeksiyona uğramasına verilen addır.) Ancak bilim ilerledikçe, Wiedersheim'ın listesindeki organların hepsinin vücutta çok önemli işlevlere sahip oldukları ortaya çıktı. Örneğin "körelmiş organ" sayılan appendiksin, gerçekte vücuda giren mikroplara karşı mücadele eden lenf sisteminin bir parçası olduğu belirlendi. Bu gerçek, 1997 tarihli bir tıp kaynağında şöyle belirtilir: Vücuttaki timus, karaciğer, dalak, appendiks, kemik iliği gibi başka organlar lenfatik sistemin parçalarıdır. Bunlar da vücudun enfeksiyonla mücadelesine yardım ederler.263

Bunu hazırlayan bilsin ki mutasyonla yararlı bir özellik kazanılmaz, yüksek ihtimalle kanser gibi ölümcül hastalıklar ortaya çıkar. DNA da değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

Ensonhaber'in evrimci haberleri tek yanlı yayınlıyor olmasını doğru bulmuyorum. Körelmiş diye bir organ yoktur. İşlevini tam olarak bilmediğiniz organları körelmiş organ olarak lanse etmek en iyi tabirle saflıktır.

Apandisit, apandex in enflamasyonudur. Organin adi apandex tir.

Bu haber tamamen ateist bir düşüncenin ürünüdür. Lütfen inanıp da dikkate almayınız.

Korelmis organ iddiasi buyuk bir safsatadir. Evrimcilerin bu anti-bilimsel iddialari curutulmesine ragmen bu yanlis bilgileri haber yapmak dogru olmaz. Evrim teorisi coktan curutuldu, korelmis organ iddiasina da cevaplar coktan verilmis durumda. Bahsi gecen organlarin onemli islevlerinin oldugu ortaya cikarilmis, asil bunun haber olmasi lazimdi. Bu tur bilikmle alakasi olmayan bilgileri yayinlamadna once bir proteinin tesadufen olusup olusamayacaginin cevabi verilmesi gerekir, evrimi guya kanitlayan ara gecis formlarinin gosterilmesi gerekir ki zaten tek bir tane bile ara gecis formu yoktur. Yeryuzunde bulunan yuz milyonlarca fosilin her biri yaratilisin delilidir, hepsi kusursuz canlilara ait fosillerdir. Tek bir proteinin olusabilmesi icin 60'dan fazla baska proteine ihtiyac vardir yani kisacasi bu preoteinlerin ayni anda var olmalari dolayisiyla yaratilmis olmalari gerekmektedir, tabii ki ayni anda var olmalari da yetmiyor hepsi bir hucrenin icinde olmali hucrenin icinde dna olmali vs. vs. evrimi curuten delilleri say say bitmez, canliligin tesadufen olusmasi imkansiz. Modern bilim Allah'in varligini ispatladi, ayni sekilde korelmis organ iddiasini da curuttu... Sitenizi ziyaret edenlere dogru bilgileri paylasmalisiniz.

Bu haber ?? Şeytan vesvesesinden başka bişey değil. Şu insan oğlunun mükemmelligini görün onları anlatın bunu değil.

sizin gibi akp yalakası site böyle bi haber yapabılırmı ya siz evrim teorisinimi destekliyorsunuz :D

Tam bir saçmalık evrim çürütülmüş bir teoridir. Ara geçiş formları olmadan bunların körelmiş olması söylenirse bu en hafifiyle cahilliktir.

canlıların daha ilkel yaşadığı dönemde sanırım cinselliğin boyutları daha geniştir. canlıdan canlıya atlayan canlıların değişik türleri türettiği söylenebilir. ;)) al sana bir tez daha.. hayal gücünden daha güçlü bir tez bence..

ALLAH LÜZUMSUZ HİÇ BİR ŞEY YARATMAMIŞTIR.

Yazıklar olsun ya 100 yıl öncenin fikirlerini bugün gerçekmiş gibi pişirip insanların önüne sürüyorlar. Geçen gün habertürkte de aynı haber vardı. Artık bilim camiasında bu haberleri savunan yok zaten. Apandisit hiç bir fonksiyon görmüyor denmiş, o lenfatik sistemin bir üyesidir. Üstelik ayak serçe parmağıda kaybolacak denmiş, ayak başparmaktan sonra en çok kaslarla ilgili olan ve görevi olan bir parmaktır. O parmağını kaybeden kişi işe yarar organlarından birini kaybetmiş olcaktır

EVRİM GEÇİRDİĞİMİZ İçin artık gerek kalmadığı için köreldi.. yaratılış diye birşein olmadığı yine kendini gösterdi. yar5atılış yok evrim var. maddeden başka hiç birşey yoktur!

Körelmiş organlar listesi eskiden 200 iken bunların vücut için hayati önem taşıdığı öğrenilmiştir. Körelmiş organ iddiası eski ve geçersiz bir Evrimci iddiadır. Daha dikkatli olun yanlış haber yapmayın.

Körelmiş organ diye bir şey yoktur. Doğada körelmiş bir organ varsa hala bu saçmalıkları ısıtıp ısıtıp getiren evrimcilerin beynidir. Tamamen palavra. Özellikle Apandist ve kuyruk sokumunun çok önemli işlevleri olduğu keşfedilmiştir. Netten bu bilgilere rahatça ulaşabilirsiniz.