Yargıtay'ın yeni kararı sonrası, tartışmaların odağı olan bir konuyu ele aldık: Düğün takıları kimin?

Yazı içeriği kişisel fikirlerimden oluşmaktadır. Birkaç haftadır üzerine haberlerin yapıldığı ve neredeyse yapılan haberlerin tamamının ezber düzeyinde olduğu bir konu var ortada. Kadına takılan takının kadına, erkeğe takılan kadının erkeğe ait olması gibi çok üstünkörü haberler yapılıyor.

Yeni karar takıları bölüyor

Asıl olana bakalım: YHGK 04/03/2020 tarihli kararından önceki Yargıtay görüşü ''Kim tarafından, kime takılırsa takılsın, tüm ziynet eşyaları kadının kişisel malı olarak kabul edilir.'' şeklindeydi. Tabii ki yerel adetler istisnasını da hep aklımızda tutalım, sonuçta düğün geleneksel ve yöreden yöreye değişen bir aktivite.

Alınan yeni kararda, deniliyor ki, "Kadına takılan yine kadına ait, ama erkeğe takılan bir takının kime ait olduğu kadına özgü olup olmamasına göre belirlenecektir.'' Hatta, buradan yapılan çıkarımla, çiftlerin ortak takı sandıklarının da ortak olması gerektiği düşünceleri belirtilmiş. Fakat bunun motivasyon kaynağının ne olduğu tam olarak belli değil. Kararda bu hususa değinilmediği gibi, akşam haberleri ve köşe yazarlarının kaleme aldığı gibi mutlak bir eşitlik görüşü ortaya konmuş değilken, nasıl ortak sandıktan çıkan her şey ikiye bölünsün?

Kadına özgülük durumu yalnızca erkeğe takılan takının akıbetinin belirlenmesi hususunda bir kıstas; yoksa, kadına takılan takı yine kadına ait olarak kabul edilmiş durumda. Kararda, bilezik kadına özgü ziynet eşyası olarak gösterilmiş. Kadına özgülük, bunun çiftlere verilen hediye olup olmadığı ya da altının artık bir yatırım aracı olarak görüldüğü gibi 'olması gereken hukuk' tartışmalarına şu an için girmeye gerek yok. Söz konusu kararda erkeğe takılan beş bilezik var. Erkek, bilezikler kendisine hediye edildiğinden yine kendisine ait olması gerektiği üzerinde durmuş. Yargıtay ise klasik 'Kim tarafından kime takılırsa takılsın kadının kişisel malı' demek yerine; farklı bir yaklaşımla yani, kadına özgü ziynet eşyası kavramıyla temellendirme yapmış.

Takılan para kimin

Aslında bundan sonraki süreçte de yine bu ayrıma ve kavrama göre karar verileceğinin sinyali verilmiş oldu. Kadına özgü olmayan ziynet eşyası yani cumhuriyet altını, ata altın, yarım altın, çeyrek altın, gram altın gibi takılar erkeğe takıldıysa erkeğe ait olacaktır çıkarımı; kadına özgü olan bilezik tanımından çıkartılabilir mi? Bu düşünceyi genel kurulun yaklaşım tarzından çıkartabiliyoruz.

Takılan para meselesine gelirsek, erkeğe takılan şey; eğer kadına özgü olmayan bir şey ise erkeğe ait olacağından, erkeğe takılan paralar da kadına özgü ziynet eşyası olmadığından doğal olarak erkeğe ait olacaktır diyebiliriz.

Av. Burak Turan